Merhaba! Ben Oğuzhan ilkan Boran. Teknolojiye olan ilgim, karmaşık sistemleri anlamaya ve süreçleri daha verimli hale getirmeye duyduğum merakla başladı. Çalışan bir mekanizmanın arkasındaki mantığı çözmek, sadece nasıl işlediğini görmek değil, onu nasıl daha iyi hale getirebileceğimi düşünmek beni her zaman motive etti. Zamanla bu merak, pratik çözümler üretmeye ve mevcut sistemleri optimize etmeye yönelik bir yaklaşıma dönüştü. Bu bakış açısı, kariyerimde sürekli gelişim, yenilikçilik ve problem çözme odaklı bir yol izlememi sağladı. O zamandan beri, hep nasıl çalıştığını anlamaya ve daha iyisini yapmaya odaklandım. Bugün, bulut bilişim, DevOps, güvenlik, yapay zeka ve uygulama modernizasyonu konularında uzmanlaşmış bir mühendis olarak, büyük ölçekli sistemlerin altyapısını inşa ediyor, optimize ediyor ve geliştiriyorum.
Aynı zamanda AWS Authorized Instructor (AAI), Microsoft Certified Trainer (MCT), Site Reliability Engineering (SRE) ve DevOps Eğitmeni olarak farklı organizasyonlarla çalışıyor, mühendisleri ve IT profesyonellerini en iyi uygulamalarla eğitiyorum. AWS, Azure ve GCP gibi büyük bulut platformlarında mimari çözümler geliştirme ve stratejik dönüşüm projeleri yürütme konularında deneyim sahibiyim.
Öğrenmeyi ve öğrendiklerimi paylaşmayı sevdiğim için, EXCHANGE SERVER 2016 İLE OFFICE 365 adlı kitabımı yayınladım. Kitap, kurumsal e-posta sistemlerinin Microsoft Exchange Server ve Office 365 ile nasıl güvenli ve ölçeklenebilir bir şekilde çalıştırılabileceğine dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. İlgilenenler için link bırakıyorum https://www.amazon.com.tr/Exchange-Server-O%C4%9Fuzhan-%C4%B0lkan-Boran/dp/6059118852
Ancak teknoloji dünyasının dışında da hayatım var! Yeni yerler keşfetmeyi, silah eğitimi vermeyi, strateji geliştirmeyi, motosiklet sürmeyi, dalış yapmayı, dövüş sanatlarıyla ilgilenmeyi ve 90 lara ait olan herşeyi seviyorum. Ayrıca, tarih okumaktan, farklı kültürleri keşfetmekten ve gastronomi üzerine yeni tatlar denemekten keyif alıyorum. Bunlar bana hayatı daha geniş bir açıdan görmeyi sağlıyor ve teknolojide olduğu gibi, hayatta da doğru zamanda doğru adımları atmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
İşimde ve hayatımda en çok inandığım şey şu: Büyük değişimler küçük adımlarla başlar. Kendini geliştirmek, öğrenmek ve ilerlemek için her zaman bir fırsat vardır. Ve ben, her gün yeni bir şey öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum. 🚀
🚀 Teknoloji ile Yolculuğum
Teknolojiye olan ilgim, karmaşık sistemleri anlamaya ve süreçleri daha verimli hale getirmeye duyduğum merakla başladı. Her zaman “Bu nasıl çalışıyor?” sorusunun ötesine geçerek, “Bunu nasıl daha iyi yapabilirim?” sorusuna yanıt aramayı tercih ettim. Zamanla, bu yaklaşım yalnızca bir ilgi alanı olmaktan çıktı ve profesyonel kariyerimin temel taşı haline geldi.
📌 Sistem Yönetimi ve Altyapı Deneyimi
Kariyerimin ilk yıllarında, geleneksel sistem yönetimi ve altyapı süreçleri üzerine çalışarak teknoloji dünyasına adım attım. Sunucu yönetimi, ağ altyapıları, sanallaştırma çözümleri ve sistem güvenliği gibi konular üzerine yoğunlaşarak büyük ölçekli IT operasyonlarını destekleyen sistemleri yönettim ve optimize ettim.
- Microsoft Exchange Server ve Active Directory yönetimi üzerine çalışarak kurumsal e-posta sistemleri ve kimlik yönetimi süreçlerini yönettim.
- VMware ve Hyper-V gibi sanallaştırma çözümleri ile altyapı kaynaklarını daha esnek ve ölçeklenebilir hale getirdim.
- Geleneksel veri merkezlerinden hibrit ve bulut tabanlı ortamlara geçiş projelerinde görev alarak, iş sürekliliğini artıran çözümler sundum.
- Windows ve Linux tabanlı sistemleri yönettim ve şirket içi BT altyapısının güvenliğini sağlamak için güvenlik politikaları geliştirdim.
Bu süreçte sadece altyapıyı yönetmek değil, aynı zamanda BT süreçlerini nasıl daha verimli hale getirebileceğimi anlamak benim için kritik bir noktaydı. İşte bu noktada otomasyon ve bulut bilişimle tanışmam kariyerimde önemli bir kırılma noktası oldu.
☁️ Bulut Bilişim ve Dijital Dönüşüm
Geleneksel IT süreçlerinin daha çevik ve ölçeklenebilir olması gerektiğini fark ettiğimde, bulut teknolojilerine yönelmeye karar verdim. AWS, Microsoft Azure ve Google Cloud Platform (GCP) gibi büyük ölçekli bulut servis sağlayıcıları ile çalışarak, kurumsal şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerine liderlik ettim.
- AWS ve Azure üzerinde hibrit bulut çözümleri geliştirerek, şirketlerin geleneksel veri merkezlerini modernize etmelerine yardımcı oldum.
- Bulut ortamında güvenlik, erişim yönetimi ve uyumluluk süreçleri konusunda danışmanlık yaparak, firmaların en iyi uygulamaları takip etmesini sağladım.
- Konteyner tabanlı uygulamalar için Kubernetes ve Docker kullanarak, eski sistemlerin modernize edilmesini sağladım ve uygulama geliştirme süreçlerini hızlandırdım.
- Sunucusuz (serverless) mimariler kullanarak AWS Lambda, Azure Functions ve Google Cloud Functions ile ölçeklenebilir çözümler geliştirdim.
Bulut bilişim ile tanıştıktan sonra, iş süreçlerini nasıl daha iyi yönetebileceğimi ve ölçeklenebilir sistemleri nasıl tasarlayabileceğimi keşfettim. Ancak burada durmadım – işin sadece teknik tarafıyla ilgilenmek yerine, stratejik boyutuna da odaklandım.
🔧 DevOps, SRE ve Süreç Otomasyonu
Teknoloji dünyasında hız ve güvenilirlik her şeydir. Geleneksel IT süreçlerinin yavaş ilerlemesi ve güncellemelerin uzun sürmesi, DevOps kültürüne yönelmemi sağladı. Sürekli entegrasyon (CI) ve sürekli dağıtım (CD) süreçlerini otomatize ederek, yazılım geliştirme ekiplerinin daha hızlı ve güvenilir şekilde çalışmasını sağladım.
- Jenkins, GitHub Actions, GitLab CI/CD ve Azure DevOps gibi araçlarla tam otomatik yazılım dağıtım süreçleri oluşturup, geliştirme ekiplerinin iş akışlarını hızlandırdım.
- Terraform ve Ansible kullanarak altyapıyı kod olarak yönetme (Infrastructure as Code – IaC) prensiplerini uyguladım ve sistem yönetimini otomatize ettim.
- Kubernetes ve OpenShift gibi orkestrasyon çözümleriyle büyük ölçekli dağıtımları yönetilebilir hale getirdim.
- Site Reliability Engineering (SRE) prensiplerini uygulayarak, büyük ölçekli sistemlerin güvenilirliğini ve ölçeklenebilirliğini artırdım.
Bu süreçte fark ettim ki, teknoloji sadece sistemleri kurmak ve yönetmekten ibaret değil; esas mesele, sistemlerin iş süreçlerine nasıl değer kattığı ve şirketlerin hedeflerine ulaşmasına nasıl yardımcı olduğu. Bu nedenle, sadece DevOps süreçlerini yönetmek yerine, teknoloji stratejileri geliştirmeye ve büyük organizasyonlara rehberlik etmeye başladım.
🛠️ Teknoloji Stratejileri ve Danışmanlık
Son yıllarda, sadece sistemleri kuran değil, şirketlerin teknolojiyi nasıl kullanması gerektiğine dair stratejiler oluşturan biri haline geldim. Artık organizasyonlarla çalışırken sadece teknik çözümler sunmak yerine, onların iş süreçlerine nasıl değer katabileceğimi düşünerek hareket ediyorum.
- Kurumsal firmalar için bulut maliyet optimizasyonu (FinOps) süreçleri geliştirerek, bütçelerini daha verimli kullanmalarına yardımcı oldum.
- Siber güvenlik stratejileri oluşturarak, şirketlerin güvenlik açıklarını tespit etmelerine ve önlem almalarına destek verdim.
- Şirket içi teknoloji ekipleri için eğitimler düzenleyerek, mühendislerin DevOps, SRE ve bulut teknolojileri konusunda yetkinlik kazanmalarını sağladım.
🔧 Post-Sales ve Teknik Danışmanlık Çalışmaları
Teknoloji dönüşüm süreçleri sadece sistemin tasarlanmasıyla bitmez. Gerçek iş kurulan sistemlerin optimize edilmesi, sürekli iyileştirilmesi ve müşterinin gerçekten ihtiyacı olan çözümlerin uygulanmasıyla başlar.
AWS, Azure ve GCP ortamlarında büyük ölçekli projelerin yönetimi, maliyet optimizasyonu, güvenlik analizi ve performans artırma çalışmaları yaparak organizasyonların IT altyapılarını daha verimli hale getirmelerine yardımcı oldum.
Bu süreçlerde:
- AWS Well-Architected Framework, Azure Cloud Adoption Framework (CAF) ve Google Cloud Architecture Framework kullanarak müşterilerin sistemlerini analiz ettim, eksiklerini belirledim ve iyileştirme stratejileri geliştirdim.
- CI/CD süreçlerini optimize ederek, uygulama güncellemelerinin daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde üretime alınmasını sağladım.
- FinOps (Financial Operations) yöntemleriyle, bulut harcamalarının gereksiz noktalarını analiz ederek %30-50 oranında maliyet düşüşü sağladım.
- Güvenlik denetimleri yaparak, müşterilerin sistemlerindeki potansiyel güvenlik açıklarını tespit ettim ve kritik iyileştirmeler gerçekleştirdim.
- Bulut ortamında karmaşık veri transferleri ve migrasyon projeleri yürüterek, on-premises sistemlerden buluta sorunsuz geçişler sağladım.
Post-sales süreçlerinde önemli olan, müşterinin iş hedeflerine ulaşmasını sağlamak ve teknolojiyi onların lehine bir avantaja dönüştürmektir. Bu yüzden, her projeye müşteri perspektifinden bakarak, sadece teknik olarak değil stratejik açıdan da değer katmaya odaklandım.
Daha Önce Gerçekleştirdiğim Projeler
📌 Finans Sektöründe Bulut Geçişi ve Güvenlik Uyumlu Mimari
✅ Talep Edilen:
Bir finans kuruluşu, yıllardır kullandıkları on-premises sistemleri modernize etmek istiyordu. Ancak hem düzenleyici gereksinimler (GDPR, PCI-DSS, ISO 27001 uyumluluğu) hem de yüksek güvenlik beklentileri nedeniyle doğrudan buluta geçiş yapmak zordu. Bu yüzden, hibrit bir mimari oluşturarak, verilerin bir kısmını yerinde tutarken işlem gücünü AWS üzerine taşımak istediler.
🔧 Yapılanlar:
- Mevcut on-premises sistemlerin analiz edilmesi ve lift-and-shift yerine replatforming modeliyle geçiş yapılması.
- AWS Control Tower ve AWS Security Hub ile çoklu hesap yönetimi ve güvenlik politikalarının oluşturulması.
- AWS Identity Center ile merkezi erişim yönetimi sağlanması.
- AWS Backup ve Disaster Recovery çözümleriyle yüksek erişilebilirlik mimarisi tasarlanması.
🕒 Tamamlanma Süresi: 6 ay
📌 Sonuç: Bulut geçişi başarıyla tamamlandı ve veri merkezine bağımlılık %70 azaltıldı. Ayrıca, yıllık operasyon maliyetleri %40 düşürüldü.
📌 E-Ticaret Platformunda Uygulama Modernizasyonu ve DevOps Süreçleri
✅ Talep Edilen:
Türkiye’nin önde gelen e-ticaret sitelerinden biri, mevcut monolitik altyapısını ölçeklenebilir mikroservislere taşıyarak daha hızlı geliştirme süreçleri ve daha düşük maliyetler elde etmek istiyordu.
Ayrıca, Black Friday gibi yoğun trafiğin olduğu günlerde uygulamanın çökmemesi için Kubernetes üzerinde otomatik ölçeklenebilir bir yapı kurulmasını talep ettiler.
🔧 Yapılanlar:
- Docker ve Kubernetes kullanılarak mikroservis mimarisine geçiş sağlandı.
- AWS Lambda ile stateless bileşenler oluşturuldu, API Gateway ile trafik yönetildi.
- Terraform ve Ansible kullanılarak altyapı otomasyonu sağlandı.
- Grafana ve Prometheus ile sistem performansını izleyerek proaktif müdahale mekanizmaları kuruldu.
🕒 Tamamlanma Süresi: 4 ay
📌 Sonuç:
- Uygulamanın dağıtım süresi %70 kısaldı.
- Sunucu maliyetleri %50 azaldı.
- Yüksek trafiğe dayanıklı hale getirildi.
📌 Exchange Server 2016 ile Office 365 Entegrasyonu
✅ Talep Edilen:
Büyük bir kamu kurumu, Exchange Server 2016’yı Office 365 ile entegre ederek e-posta sistemlerini bulut tabanlı hale getirmek istiyordu. Ancak, kullanıcıları kesintisiz bir şekilde taşıyacak, veri kaybını önleyecek ve mevcut güvenlik politikalarıyla uyumlu bir geçiş süreci talep edildi.
🔧 Yapılanlar:
- Hybrid Exchange altyapısı kurularak, hem on-premises hem de bulut tabanlı kullanıcıların kesintisiz çalışmasını sağladım.
- Azure AD Connect kullanılarak kimlik federasyonu sağlandı.
- Exchange Online Protection (EOP) ile e-posta güvenliği artırıldı.
🕒 Tamamlanma Süresi: 3 ay
📌 Sonuç:
- Kurumun e-posta yönetimi maliyetleri %50 azaldı.
- Kullanıcılar kesintisiz bir şekilde Office 365’e geçti.
🔗 LinkedIn: linkedin.com/in/oiboran
🐦 Twitter: @oiboran